HALKIN BU ŞEHRİ KULLANMA KILAVUZU

HALKIN BU ŞEHRİ KULLANMA KILAVUZU

Tarifi imkansız bir yıkımın altıncı ayının ertesindeyiz. Deprem bölgelerinde ne değişti? Diye soracak olursanız...
Çok şey değişiyor aslında. Her geçen gün daha da iyiye giden değişmeler, gelişmeler bunlar. Kiminin göremediği, kiminin görmek istemediği gelişmeler, değişmeler.
Kimisi, devleti ana bildiğinden ona naz yapar gibi naz yapıyor her şeyi devletten bekler halde, kimisi kapatmış gözünü ne ananın hüznünden haberdar ne de uğraşından bu yerde...
Tarifi imkansız olan ve artık tarifini yapmanın da bize bir fayda getirmeyeceğini kavradığımız bir yıkımı durmadan yeni tariflerle anlatmak zaman kaybından başka bir şey olmasa gerek. En azından bunu uzmanlarına bırakmak en isabetlisi olacaktır herhalde. Biz halk olarak devletinin kendine yükleyeceği misyonla, bu ve buna benzer afetlerden dersler çıkartarak, ileri bir nesli, ileri bir Türkiye'yi  ve iler bir dünyayı nasıl şekillendiririz ona evrilmemiz en faydalısı olacaktır.
Kadim şehir Hatay'ın sahipleri olan bizler, bu sınavdan oldukça başarılı çıktık. Her bir fert üzerine düşen vatandaş olma yükümlülüğünü yerine getirmiştir ve Hatay için yapması gerekenin en iyisini yapmıştır. Vakar olmak da bir sınavdı başarmıştır, sabırlı olmak da bir ödevdi üstesinden gelmiştir,, asil olmak da onun kanında vardı onu da bu şehir ve bu ülke için her alanda her mecrada göstermiştir. Helal olsun size kadim kentin asil insanları, Allah razı gelsin sizden bu şehrin sahipleri...
Ancak,
Sahada canla başla mücadele veren devlet ananın uğraşına emeğine karşın biz evlatlar olarak O'na hangi katkıları yapıyoruz. Yüzde doksan dokuzunun devletine razılığını, O'na sadakatini, kanunlarına riayetini duyuyoruz da,  kalan yüzde birinin şükürsüzlüğünü, kanunsuzluğunu bizzat gözlerimizle görüyoruz.
Ey o, yüzde birlik gözünü hırs bürümüşler!
1- Ey hırsız. Vatandaşın ocağı söndü zaten. VATANDAŞIN MALINI ÇALMA! Ahı büyük olur.
2- Ey zamana karşı yarışan sürücüler. KURAL VARMIŞ GİBİ DAVRAN! Kural olmasa da elindeki vesikanın onu gerektirdiğini bil.
3- Ey benim köftecim, ey benim künefecim, dönercim, telefoncum, eczacım, tamircim, büfecim, berberim ve diğerleri. BENİM ŞEHRİMİN KALDIRIMLARINI ÇALMA, İŞGAL ETME! Yarın minik ayaklı çocuklar oralardan okullarına doğru yürüyecekler arabalardan köşe bucak kaçarak.
4- Ey canının istediği yere çadır kuran sorumsuz vatandaş. Parkları çocuklara bırak. ÇOCUKLARIN OYUNLARINI ÇALMA! Yarın bu çocuklar bu ülkeye lazım olacak.
5- Ey benim pazarcım, marketçim, çiftçim, esnafım. MALINI MAKUL FİYATA SATARAK PARA KAZAN! Kefensiz şehitlerin yattığı bu topraklarda kefene cep diktirmeyi düşünmek insan dinden çıkartır.
6- Ey benim ev sahibim. ACIMASIZ OLMA. BİRİNİN BARINMASINDAN KAZANILAN PARANIN RISK OLMADIĞINI BİL! Rıskı Allah'ın verdiğini unutma.
7- Ey benim memurum, eğitimcim. BU ŞEHRİ TERK ETME! Buradaki çocukların sizlere ihtiyacı var buradaki kurumların sizlere ihtiyacı var. Elzem olan zor günlerde, zor yerlerde kalabilmektir. Kolay güçsüzlerin tercihidir. Unutma.
8- Ey benim vatandaşım. ŞEHRİNİ KORU, ELİNDEN GELDİĞİNCE TEMİZ TUT. YİNE VAKAR OL, YİNE KADİM ÇİZGİNDE KAL, YİNE SABREYLE! Allah sabredenleri sever.
9- Ey benim fiziken olmasa da ruhen bizler kadar bu afetten etkilenen gerideki yetmiş ilimizin güzel insanları. DUALARINIZI BURADAKİ İNSANLARDAN ESİRGEMEYİN! Çünkü buraların, buradakilerin sizlerin dualarına ihtiyacı var.
10- Ey benim devlet anam. OCAKLARIMIZI YENİDEN YAK, ÜSTÜMÜZÜ ÖRT, UMUTLARIMIZA YAĞMUR OL YEŞERT, YUVALARIMIZI YENİDEN ÖR! Çünkü sen  anasın.
Ey yüce Allah'ım, BİZİ HER TÜRLÜ KAZADAN BELADAN VE MÜSİBETTEN KORU, BİZLERE DAYANMA GÜCÜ VER, SABIRLAR İHSAN EYLE! AMİN
//mhd