Reklamı Geç
Lövinda Butik
Güler Tekstil Acil Kıyafet
Güneyler
OZART Yapı Sami Altınöz
Osman Onbaşıgil

Osman Onbaşıgil

Mail: [email protected]

Hz. MUHAMMEDİN (s.a.v) NURLU YOLU BİZİM DE YOLUMUZ OLSUN

Hz. MUHAMMEDİN (s.a.v) NURLU YOLU 

                          BİZİM DE YOLUMUZ OLSUN                                                                                                                                                                         

 

        Peygamberimiz Hz.Muhammed  aleyhsselamın  doğduğu gün  dünyada  vahşi bir çağın yaşandığı o karanlık dönemde   yer yüzü zulmet ve  cehalet içinde  kıvranıp duruyordu. Zenginlik, itibar ve güç hırsı bugün olduğu gibi o gün de insanların  akıllarını ve  gözlerini, karartmıştı!.. zulüm ve haksızlıklar insanları bezdirmişti. Güçlüler zayıfları eziyor, insanlar acımasızca birbirini katlediyor ve öldürüyordu. Güç, itibar ve ihtiras nedeniyle  haksızlık, zulüm, bölücülük, adam kayırmacılığı, yağmacılık, hırsızlık, gasb, soygun alabildiğine yayılmıştı. Can ve mal güvenliği kalmamıştı. Cehaletin getirdiği ahlaksızlıklar ve hayasızlıklar, insanaları ve toplumları felaketten felakete sürüklüyordu.  İnsanlar, bir olan Allah’a  iman edip O’na ibadet ve kulluk edecekleri yerde, kendi elleriyle yaptıkları  putlara, yıldızlara, güneşe, ateşe. v.s..  tapıyorlardı.  Kız çocukları uğursuz sayılarak diri, diri toprağa gömülüyor, kadınlar zevk ve  eğlence  vasıtası olarak görülüyor mal gibi alınıp satılıyordu. İnsanlar; ırklarına, soylarına, renklerine ve sosyal durumlarına göre  sınıflandırılıyor ve ona göre  muamele görüyorlardı.  

      İşte, sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed (s.av.)  böyle bir dünyada ve böyle bir dönemde Mekke’de doğdu. Sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed  aleyhisselam,  Hz.Adem aleyhisselam ile başlayan peygamberler zincirinin  son halkasıdır. O, son peygamberdir, son Nebîdir. “Hatem’ül Enbiya” dır. O, kendisinden sonra gelen  binlerce evliyanın,  esfiyanın, mürşidin,  âlimin, ârifin ve tüm insanlığın  rehberi  ve  Nebîsidir.  Rabbimiz Allah Kur’anda: “Yâ Muhammed, muhakkak ki biz seni âlemlere rahmet olarak gönderik.” (Enbiya-107) buyurduğu gibi O, âlemlere rahmet olarak göönderilmiş bir peygamberdir. Ve Yüce Allah Kur’anda; “Ey Nebî! Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Allah’ın izniyle insanları Allah’ın dinine davet eden bir davetçi ve  nûruyla  onları aydınlatan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab-45,46)  buyurduğu gibi  O, doğduğu günden itibaren    ilahi nûruyla ve  örnek ahlakıyla  insanlığı aydınlatan  bir kandil oldu.. Çok bozuk bir hayatın yaşandığı, hiç kimsenin hayatından ve geleceğinden emin olmadığı, karanlık bir çağda, karanlık bir dünyada insanların yolunu aydınlatan bir kandil oldu. O, insanlar için  bir müjdeci, bir uyarıcı ve güzel bir rehberdi. O güzel Nebi; “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurarak insanların kararmış gönüllerini  ahlak ve fazilet nûruyla  nurlandırdı.   İslama girmeden önce  kendi öz kızını bile acımadan diri diri toprağa gömen Ömer b. Hattab, peygamberimizin güzel ahlakıyla ahlaklandıktan sonra; “Dicle  kenarında bir kuzuyu  bir  kurt kapsa,   onu  Ömer’den sorar  adli ilahî” diyecek kadar,  kalbi Allah  korkusu, merhamet  ve adalet duygusuyla ürperen  âdaletli bir Ömer oldu. Çünkü O peygamberimizin nurlu yolundan gitmeye başlamıştı. Rahmet pınarı O büyük peygamber: “Komşusu açken kendisi tok sabahlayan bizden değildir” düsturuyla  merhameti ve cömertliğiyle kazancını ve kazanımlarını  insanlarla  paylaşan ve  birbiriyle gerçek kardeş ve dost olan binlerce  mü’min yetiştirdi. O, bir hadisinde:  “Müslüman o  kimsedir ki,  diğer  insanlar onun elinden ve dilinden emindir.” buyurarak müslümanın;  güven  ve barış sığınağı olduğuunu öğretti.   İnsanların sosyal  durumlarına ve renklerine göre sınıflara ayrıldığı, güçsüz insanların köle olarak kullanıldığı ve mal gibi alınıp satıldığı o karanlık çağda, peygamberimiz; “Arabın, arap olmayana, arap olmayanın da, arap olana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük, ancak Allah’a olan takvâ iledir” buyurarak, insanlar arasında eşitliği  kardeşliği, liyakatı ve adaleti getirdi.  “Sizler iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız” buyuran sevgili peygamberimiz; tüm insanların birbirlerini sevmeleri  ve kardeş olmaları  gerektiğini öğretti. “Bir kimse kendisi için arzu ettiği şeyi diğer din kardeşi için de arzu etmedikçe gerçek iman etmiş olamaz”  buyuran sevgili Nebîmiz, insanların   kendi Hak ve Hukukunu  korudukları gibi diğer insanların da Hak ve Hukukunu korumaları  gerektiğini öğretti ve şöyle buyurdu: “Bizi aldatan bizden değildir.” Yani mü’min  değildir. İşte sevgili dostlar,  Onun her sözü ve her davranışı insanların gönlünü ve ufkunu aydınlatan, hidayet ve saadet yolunu gösteren  sonsuz bir hayat nûrudur. Kim ki, Onungüzel öğütlerine uyar, Onun güzel ahlakını ilke edinir ve Onun nurlu yolundan giderse, Ona dost olursa, Ona tabi olursa, barışın, kardeşliğin, huzurun, güvenin ve saadetin  yolunu bulur.   Dolayısıyla dünya ve ahiret saadetinin yolunu bulur. Öyleyse sevgili dostlar, peygamberimizin  Nurlu yolu, yani güzel ahlakı   bizim de  yolumuz olsun! Cumanız mübarek olsun! (muallimosman)     

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler