TÜRKİYE'DE DEPREMLE YAŞAMAK
* Türkiye coğrafi bakımdan Avrupa ve Asyayı birbirine bağlayan geçiş noktasıdır. Nüfus bakımından yoğun bir yerleşim merkezidir. Ve dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alır.
* Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın %90'ı deprem bölgesidir. Türkiye'nin önemli
kentlerinde birinci derece riskli kuşakta yer alır. Türkiye’de üç tane büyük fay hattı ve bölgesel olarak irili ufaklı bir çok fay hattı bulunur. Bu üç büyük fay hatları Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu fay hattı ve Batı Anadolu fayıdır. Bu
üç büyük fay hatları Türkiye’de bir çok ili tehdit etmektedir.
* Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), doğuda, Bingöl'ün Karlıova çöküntüsünden başlayıp batıda Bolu şehir merkezi civarında çatallanan ve önce iki, Geyve'nin batısında da üç ana kol boyunca Ege Denizi'nin kuzeyine kadar yay gibi uzanır. Ülkemizin en uzun ve en etkili fay hattıdır. KAF'ın uzunluğu yaklaşık 1200 km dir; genişliği ise 100 m ile 10 km arasında değişir.1992 yılındaki Erzincan, 1983 yılındaki Erzurum 1966 yılındaki Varto, 1999 yılında çok fazla can ve mal kaybına neden olan İzmit, Düzce ve Adapazarı depremleri bu fay kuşağında olmuşlardır.
* Doğu Anadolu Fay Hattı Türkiye'nin doğusunda büyük bir kırıktır. Fay, Anadolu Levhası ve Arap Levhası arasındaki sınır boyunca uzanmaktadır.Doğu Anadolu Fay Hattı, Ölü Deniz Çatlağı'nın kuzey sonunda Maraş Üçlü Bitişme'sinden başlayarak kuzeydoğu istikametinde işler ve Karlıova Üçlü Bitişme'sinde sona erer ki burada Kuzey Anadolu Fay Hattı ile buluşur.
* Batı Anadolu Fay Hattı (BAF), Anadolu'nun batısında doğu-batı uzanışlı, kuzeyden-güneye doğru sıralanan pek çok faydan oluşan deprem alanıdır.
* Bunun için Türkiye'de depremin yıkıcı riski ile yaşamaya alışmak lazım. Çarpık yapılaşmalar deprem açısından büyük tehlike oluşturmaktadır. Yaşadığınız mekanlar deprem riskine karşı dayanıklı yapılmalı yada yenilenmelidir. Deprem insanları öldürmez ama yapılan çürük yapılar insanlar için ölümcül tehlike arz eder.
* Türkiye'de depremlerde can kaybını ve maddi hasarları önlemenin ilk temeli eğitimden geçer. İnsanları deprem bilinci ile yetiştirmek gerekir. Bunun en güzel örneği japonya dır. Bu eğitim sistemi ilk öğretim sınıflarından başlamalıdır
* Türkiye’de depremle yaşamak hayat tarzı olması lazım. Depremin yıkıcı etkileri çok büyük yıkımlara neden olur. Eğer deprem bölgesine göre bilinçli yerleşim merkezleri ve konutlar yaparsak depremlerin yıkıcı etkisi çok az olur.
OĞUZ KAĞAN NEŞELİ
Yorum Yazın